Onlar yalnız kaldılar
Küçücük bir evde
Onca kalabalık içinde
Şaşmış bir ordu içinde şaşırmış
Bir kadın ordusu
Kışın soğuğunda kalın giyinmek yerine birbirine sarılmayı tercih etti
Zamanı geldi
Atıkların değerlendirme zamanı
Yemediklerimiz peşimizi bıraksın
Aşk içinden içine ağlasın
Biz kadınlar ordusu aşkı aramaya yola girdik
Saçsızız
Başımız var
Kafamız var
Beynimiz var
Beynimizdeki organları farkediyoruz
Evet şimdi
Oooohmmmm
Çingene kızın parçaları kaybolmuş
Birgün bir yerde çingene kız yaşarmış
Hep çalışırmış kendi olmaya
Herşeyden bağımsız kendi gününde gücünde gülünce gülünde güveninde hüzünde güzünde kendi gözünde bir çingene kız çingene koz
Çingan çinli mi bu ayol
Yok Hintli o
Neyse o kız şu sene her gece ıssız tepelere çıkıp kurtlarla beraber uularmış onlara her gece kek yaparmış
Bilir misiniz?
Bilmek dinlemek ister misiniz?
Dinleyen çingene kozlar
Size diyorum
Size o zaman çingene kızın masalını anlatıyorum
Bana kulak verin beni göz edinin
Çingene ki hiç durmaz sürekli hareketli oynak ve Sevinçli bazen de sinirli hırçın imiş
Her çingene kızın kışın kımız içerken kültür kıtır ekmekleri yerken olduğu gibi
Mutlu imiş
Birgün çingene koz yaşadıkları oba non reisinin çadırının önünden geçerken içeri girmiş
Deş dur demişler
Oba beyimiz müsait değil ne hakla girersin içeri
Çingene kız gülmüş
Demişki
Meşk etmeye geldim kendine söyleyin beni o çağırdı
Kimse İnanmamış ama korkularından pba beyine sormuşlar
Bir kız geldi genç dişi hırçın
Sizi göreceğini çağırdığınızı dedi
Kimmiş o dedi ilkin sonra evet dedi
Onu ben çağırdım
Bir anda yalnızlığını hatırladı
Kız içeri girdi daha içeri daha da içeri
Oba beyinin kalbinden gözünden gönlünden geçti şah damarında durdu
Ben geldim dedi
Ben senin kıynetlinim
Oba beyi kızın ayaklarına kapandı
Nerdeydin dedi
Seni beklediğimi bile bilmiyordum
Sen nerden duydun benim duramadığım sesimi
Çingene kız dedi ki
Duyan duymayan kalmasın
Ben seni fethettim
Bundan böyle benim Sadık yarimsin
Ben be dersem odur
Oba beyi tamam dedi
Ömrüm sana Sadık ve seni memnun etmek için var
Sen ne dersen o bir hükümdür
Ölümüne emrine amedeyim
Ben öksüzüm annem öldü ben obaya sahip çıkacak kadar güçlü değilim gel beni toparla gel beni düzelt gel beni ben et
Yoksa bütün sular aynı yere akacak
Kalbim atışları duracak
Ben hüzünlü kuşlara bağırmaktan bıkıcam
Bütün yanar dağlar sönecek
Develer ineğe
Öküzler muz yemeğe başlayacak
Gel gönlümün hanfendisi sahibi
Gemimim dümenini çevir
Sen sen ol adımı ver bana yer aç gönlünde ben zamanıysa oradan beslenmek yol almak büyümek isterim
Tamam kabul dedi çingene kıZ
Gelicem daha da içeri giricem ama korkmak yok
Kalp atışların hızlanacaktır
Gemiler limanlara varacaktır
Kalbinde uçuşan kuşlar şeb-i kara
Seni erkenden uyandıracaktır
Erken uyanınca gördüklerinle yüzleşmelisin
Uyurken göremediklerin
Koca bir şehirde yalnızlığın
Kendinden kaçışların
Bir bey olmanın sesinde sözünde ama bendinde saklanışların
Hepsi zamanla görecek seni
Aç aydınlığını
Işık’larla bütünleş
Sesime kulak ver seni nerelere çıkarırım
Ama korkma
Yüksekler rahat tüy gibi olacaksın durmadan umarak Ümit ederek taşıyacaksın kanatlarını
Kanatların da seni
Sesini söylemek istediğini taşıyacaklar
Sen bir kuş olacaksın
Korkma yükseldikçe kanatların güçlenecek
Hem hiçbiryerdeyok sende olan hem de heryerde aynaların
Uçtukça herşey küçülecek dertlerin
İnsanlar
Sen büyüyeceksin
Sen
Dağların üzerinde bulutların arkadaşı sen
Ağlayan bulutlara ortak olucaksın
Bulutlar büyümese toprak kuru kalırdı
Acısız öğrenilmiyor
Kop benden
Kop kop kop
Hadi üç uzaklara kendini büyüt kanatlarını güçlendir
Ben yanındayım bekliyorum
Özlem ikimiz içinde
Hadi haddini al git ben senin içinde büyümeye devam ederken sen benim içimde büyüdün
Artık bütünleşme zamanın
Ben toprağım anayım
Sen rüzgarsın sen yağmur
Çingene kız böyle demiş oba beyine
Sonra elini tutmak yutmak ekini yutmak istemiş bey
Çingene kız gülmüş
Bütün dediklerine…
Serkan Bozkurt